21 Ara Savunma Mekanizmaları
Savunma Mekanizmaları
Hepimizin zaman zaman başvurduğu ve o anı kurtarmamızı sağlayan, bilinç dışı gerçekleşen durumlardır. Savunma mekanizmaları herkeste vardır ama ortaya çıkma sıklığı ve çeşidi farklıdır. Hiç ortaya çıkmadığı ya da gereğinden çok ortaya çıktığında savunma mekanizmaları zihinsel dengemizi bozar ve ciddi sonuçlar doğurur. Fark etmesek de hayatımızı ciddi anlamda etkileyebilen savunma mekanizmaları neler, birlikte bakalım.
Savunma mekanizmaları: Bireyin bilinçsizce geliştirdiği ve gerçekleri maniple ederek psikolojisini koruduğu mekanizmalardır. Birey olarak başımıza gelenlerin, yaşadığımız çatışmaların, kötü ve yoğun hislerin bizi psikolojik bakımdan aşırı etkilememesi, hatta delirtmemesi için başvurduğumuz korucu mekanizmalardır. Belirttiğim ağır durumlarda zihin, kendini korumak için belli bilinç dışı savunma mekanizmaları ortaya çıkarır. Eğer zihin savunma mekanizmalarını sürekli devreye sokarsa bu durum da birey için tehlikelidir. Çünkü birey yaşadığı sıkıntılı durumlar sayesinde olgunlaşır. Aşırı ağır olmadığı sürece zihin sorunlarla karşılaşmalı ve çözüm yollarını bilinç şekilde bulmalıdır. Aksi taktirde sürekli savunma mekanizmalarını kullanmak birey için hayatı her yönüyle zorlaştırır. Hepimizin günlük yaşamda sık kullandığı savunma mekanizmaları vardır. Savunma mekanizmaları içinde en çok bilineni bastırmadır.
Bastırma: Hayatta kişiyi çok üzen, yaralayan hatta travma boyutunda etkileyen olayların zihin tarafından otomatik olarak yaşanmamış gibi bilinç altına itilmesi. Yaşanan derin ve yaralayıcı olaylar veya durumlar kişi tarafından hatırlanmaz ya da farkına varılmaz. Kişi bastırma sayesinde olayları/durumları hatırlamadığında belli bir süre rahatlar. Yalnız bu rahatlama kısa sürer. Kişi olayı/durumu net hatırlamasa da dolaylı şekilde hatırlamaya başlar ve travmalar baş gösterir. Konunun bir psikolog ya da psikiyatri tarafından ele alınıp terapi ya da başka bir tedavi ile kişinin bilinç altına inilip durum/olay ortaya çıkarılıp çözülmeye çalışılır. Mesela; küçük bir kızın istismara uğrayıp bunu doğrudan hatırlamaması.
Karşıt tepki geliştirme: Kişinin aslında hoşlandığı ya da hoşlanmadığı şeylere, topluma ve sisteme uyumluluğuna bakarak karşıt tavır sergilemesi. Mesela; dedikodu yapmayı çok seven birinin başkalarına dedikodu hakkında sert uyarıda bulunması, dedikodudan nefret edermiş gibi yapması.
Yansıtma: Kişinin hoş olmayan özelliğini fark etmesi ve bunu kabullenmeyip başkaları öyleymiş gibi davranması. Mesela; Başka bir adama ilgi duyan bir kadının, kocasının kendisini aldattığını düşünmesi.
Yüceltme: Kişinin toplumca onaylanmayan istek ve amaçlarını toplumca onaylanacak etkinliklere dönüştürmesi. Mesela; kavgayı seven birinin dövüş sanatlarıyla ilgilenmesi.
Entellektüelize etme: Zeki olduğunu düşünen kişilerin çok kullandığı bir mekanizmadır. Çeşitli nedenlerle evden çıkmak istemeyen kişilerin mantıklıymış gibi görünen bahaneler kullanarak kendi yapamadıkları şeyleri saklama çabalarıdır. Mesela; evden hiç çıkmayan bir kişinin, bunun sebebini dışarıdaki sisteme, topluma bağlaması.
Gerileme (Regresyon): Zihnin, tehlikeli durumlarda ve ortamlardayken daha güvenli ortamlarda davrandığı gibi davranması. Mesela; okula yeni başlayan çocuğun küçükken yaptığı gibi tekrar parmak emmesi.
Yön değiştirme: Kişinin, kendinden güçlü biri tarafından maruz kaldığı şeyi gidip kendinden güçsüz birine uygulaması. Mesela; iş yerinde patronu tarafından azarlanan adamın evde karısını azarlaması.
Telafi(Ödünleme): Kişinin herhangi bir engeli ya da kendini çok yetersiz gördüğü bir şeyi varsa bunu telafi etmek için başka bir konuya yönelip odaklanarak o konuda çok başarılı olması. Bu, sağlıklı bir mekanizmadır. Mesela; Fiziksel engelli birinin sporda çok başarılı olması.
İnkar: Kişinin başına gelen ve kendisini derinden sarsan şeyler karşısında kanıtlar olmasına rağmen tam tersi davranması, gerçek durumu inkar etmesi. Çocuğu ölen birinin, çocuğu yaşıyormuş gibi davranması, çocuğun odasını, kıyafetlerini, oyuncaklarını çocuk varmış gibi evde tutması.
Mantığa bürünme: Kişinin, bireysel yetersizliklerinden dolayı gerçekleştiremediği istekleri karşısında başarısızlıklarına mazeret bulması. Mesela; sınavdan düşük puan alan öğrencinin sınavın çok zor olduğunu söylemesi.
Yapma – Bozma: Kişinin; onaylanmayacak düşünce ve davranışlarından vazgeçmesi, istenmeyen bir şey gerçekleştirmişse bunu onarmasıdır yani kişinin hata yapıp onu telafi etme çabasıdır. Mesela; hatalara karşı özür dilenmesi.
Özdeşleşme: Kişinin, çeşitli başarısızlıklar karşısında kendini başarılı kişilerle bir görmesi, onlara yakın hissetmesi. Kişi bu sayede kişisel değer duygusunu artırmaktadır. Mesela; vasat bir öğrencinin sınıfın en iyisine “Benim abim okul 1.” demesi.
Pollyannacılık (Tatlı limon): Her hayal kırıklığı ya da başarısızlıkta iyi bir yön bulmaya çalışmadır. Mesela; kişinin tedavisi olan bir rahatsızlığı olduğunda “Çok şükür tedavisi olan bir hastalık, ya tedavisi olmasaydı.” demesi.
Savunma mekanizmaları hayatımızı kolaylaştıran, zihnimizi zaman zaman rahatlatan ama çok kullanıldığında ciddi sıkıntılara neden olan bir sistem. Savunma mekanizmaları sayesinde rahatlar ve bazı olumsuz duygulara bahaneler bularak o duyguları hafifletiriz. Savunma mekanizmaları gerekli yerlerde gerekli miktarda kullanıldığında o anı kurtarır ama sürekli kullanıldığında hayatı mahveder. Çünkü kişi, savunma mekanizmaları sayesinde istemediği şeyleri halı altına iter. Halı altına itilen her şey bir süre sonra zihni mahveder. Kendimizi gözlemleyerek bunun bizdeki etkisini görebiliriz. Savunma mekanizmalarını hangi durumlarda ne sıklıkla kullandığımızı keşfetmek, hayatımızın ilerleyen dönemlerinin daha sağlıklı geçmesini sağlar.
Savunma mekanizmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? En çok kullandığınız savunma mekanizmaları hangileri?
Üzgünüz, şu anda yoruma kapalı.